BUCA EVLERİ RESTORASYON BEKLİYOR

İzmir’in Buca ilçesi sahip olduğu tarihi yapılar ile öne çıkmaktadır. Bu yapıların bazıları iyi durumdadır. Bazıları ise yıkılmaya yüz tutmuş ya da büyük oranda  yıkılmıştır. Gelişmiş ülkelerde tarihi yapıların harap halde durduğuna çok az rastlanmaktadır. Restorasyon çalışmaları genellikle yerel yönetimler tarafından yürütülmekte ve tarihi yapılar titizlikle muhafaza altına alınmaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise tarihi yapılar pek çok kez kendi kaderine terk edilmektedir.





Gelişmekte olan ülkelerin restorasyon sorunu maalesef ülkemizde de gözlemlenmekte ve Buca’da da benzer bir şekilde pek çok tarihi ev kendi kaderine bırakılmaktadır. Restore edilse Ege’nin Brugge’ü olabilecek kapasiteye sahip Buca, yönetimlerin ilgisizliği sonucunda pek çok evini kaybetmiştir ve pek çok evini de kaybetmenin eşiğindedir. Gerekli önlemler alınmazsa, Buca’nın nefes alınabilen ender alanlarından olan Dumlupınar Mahallesi de, eşsiz özelliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır.


Elbette Buca’da başarılı restorasyonlar da gerçekleştirilmiştir. Bunlardan bir kaç tanesine aşağıda yer verelim ve diğerlerine emsal teşkil etmesini umalım:













Yukarıda da görüldüğü üzere Buca’da başarılı bir şekilde restorasyon geçirmiş yapılar var. Bazılarında Buca ve İzmir belediyelerinin katkıları söz konusu. Bazılarında ise bireylerin çabaları söz konusu olmuş. Bir kez daha görüyoruz ki, evlerin restorasyonu bazen külfetli olabiliyor ancak imkansız değil. Belediyenin de teşvikiyle pek çok tarihi Buca evi halen kurtarılabilir.


Elbette Buca evleri kurtarılırken restorasyon adı altında tarihi yapıları da mahvetmemek gerekiyor. Bazı yapılar sözde restorasyon yapılmak suretiyle bütün orijinal özelliğini kaybedebiliyor. Buca’da bu duruma bazı örnekler mevcut:






Buca’nın Rum evlerinin her birinin yaşı 100’den fazla ve evlerin restorasyonu için kaybedilen her sene, evlerin tamamen yıkılma ihtimalini daha da arttırıyor. Evlerin çatılarında oluşabilecek bir çökme, bu tarihi evlerin bir anlamda ölüm fermanlarının imzalanması oluyor. Yağan yağmurlarla beraber içeri dolan sular evlerin yan duvarlarına da zarar vermeye başlıyor ve evler yavaş yavaş yıkılıyor.











Açıkça görülmektedir ki, Buca’daki tarihi yapıları korumak için özel bir çalışmaya hiç gidilmemiştir. Aliberti KöşküWilliam Blackler Köşkü gibi pek çok tarihi yapı 1980’li ve 1990’lı senelerde kendi kaderlerine terk edilmişler ve zamanla önce harap olmuş, sonra yıkılıp gitmişlerdir. Bu tarihi yapıları kurtarmak için de hiç bir şey yapılmamıştır. Yine 2000’li senelerin başına kadar sağlam durumda olan Stephanie Farkoh KöşküRenda Köşkü gibi yapılar da 2000’li yılların başında iyice harabe haline gelmeye başlamış ve geçtiğimiz senelerde tamamen çökmüştür. Açıkça anlaşılmaktadır ki, bireysel olarak bir çalışmaya imza atılmadıkça kamu kuruluşları hiç bir inisiyatif almamaktadır. Bu durum da gün geçtikçe ve göz göre göre Buca yapılarının çökmesine sebep olmaktadır. Bir an önce harekete geçilmediği sürece de bu yapıları diğer yapılar izleyecektir. Oysa ki, Buca sahip olduğu tarihi yapılar ile eşsiz bir konumdadır. Ne Alsancak’ta ne Karşıyaka’da ne de başka bir İzmir semtinde veya ilçesinde böyle bir tarih mirası kalmamıştır. Buca ile belki yarışabilecek tek yer Bornova’dır ancak Bornova’da pek çok köşk olmakla birlikte, korunmuş tarihi bir mahalle yoktur.


Tüm bunların yanında bir de sit alanı sorunu vardır. Sit alanı içerisine dahil olmayan tarihi yapılar, büyük tehlike içerisindedir ki bu duruma geçmişteki bir yazıda ayrıntıyla değinilmiştir. Buca’nın sit alanı genişletilmeyecekse bile, sit alanı dışarısında kalan tarihi Buca yapıları teker teker tespit edilip koruma altına alınmalı ve gerekiyorsa kamulaştırılmalıdır.

Aşağıda geçmiş dönemlerde tamamen yıkılan ya da büyük oranda yıkılmış olan başlıca Buca yapılarının hangileri olduğu ve ne zaman yıkıldığına dair basit bir liste hazırlanmıştır. Umuyoruz ki, bu liste daha da uzayıp gitmesin:

Yapı ismi
Sahipleri
Yıkılma tarihi
Konumu
Aliberti KöşküDe Jongh, Aliberti1980'ler30. sokak
Aliotti KöşküAliotti, Hasan Ağa1931-1932Hasanağa Bahçesi
Blackler EviBlackler1980'lerMenderes Caddesi
Bliss KöşküBliss, Ashe, Gordon1955DEÜ Dokuzçeşmeler Kampüsü
Ersü EviErsü199979. sokak
Fred Gout EviGout, Braggiotti?81. sokak
Hacılar EviHacılar, Ural1999Erdem Caddesi, 160. sokak
Hasanağa EviHasan Ağa1980'lerErdem Caddesi, 64. sokak
Marcel Balladur EviBalladur1998Erdem Caddesi
Renda KöşküRenda, Micaleff2000'ler81. sokak, 88. sokak
Sevastopoulos EvleriSevastopoulos, Baltazzi?Erdem Caddesi
Stephanie Farkoh Köşkü
Farkoh
2018
Menderes Caddesi, 112. sokak
Werry Köşkü
Werry, McVittie
1970'ler
Erdem Caddesi, 34. sokak


Üstteki listedeki yapılar yıkılmıştır ve artık yoktur. Ancak yok olan bu yapıların yanına katılması an meselesi olan başka yapılar da bulunmaktadır. Acilen restorasyon gerektiren ve bir an önce restore ettirilmezse yıkılması an meselesi olan önde gelen bazı yapıları ise şöyle sıralayabiliriz:

  1. Mıssır Köşkü
  2. Nicola Aliotti Evi
  3. Papaz Kulesi
  4. Petter Evi
  5. Yukarı Aya Yani Ortodoks Kilisesi giriş kapısı

Elbette yukarıdaki yapılar daha öne çıkan yapılardır. Bu yapıların dışında restorasyon gerektiren pek çok tarihi Rum evi olduğu da unutulmamalıdır.

Türkiye gibi tam olarak sosyal devlet statüsüne erişememiş olan ülkelerde, kaynaklar düzgün bir şekilde dağıtılmadığından ve planlama yapılmadığından elbette tarihi Buca evlerinin restorasyonu günümüzde yapılması zor gözüken bir şey gibi görülebilir. Ancak ”Göç ve Mübadele Evi”nde olduğu gibi güzel örnekler de mevcuttur ve gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde gerisi de gelebilir. Kuşkusuz, miras melesi gibi hukuksal durumlar ortaya çıktığında, bu tür sorunların çözümü için, özellikle tarihi statülere sahip evler konusunda, yasada gerekli değişiklikler yapılmalıdır. Devlet bu tür yapıları kamulaştırma yoluna giderek, restorasyon için gerekli altyapıyı sağlamalıdır.

Günümüzde artan nüfus sonucu halen pek çok yeni binanın inşa halinde olduğu Buca’da, gerektiğinde inşaat yapılması zor yerlere bile pek çok ayarlama yapıldığı göz önüne alınırsa, Buca evlerinin restorasyonunun yapılmaması biraz da engelden ziyade, keyfiliğe dayanıyor gibi gözükmektedir. Oysa ki, rant söz konusu olduğunda pek çok düzenleme kolayca yapılmaktadır. Bu eşsiz evlerin yok olmasının önlenmesi için illa ki bir rant olması beklenmemeli, yerel ve merkezi yönetimler gerekli kurumlarını harekete geçirerek gerekli adımları atmalıdır.



Bu yazı atalarimizintopraklari.com tarafından oluşturulmuştur. Tüm hakları saklıdır. Bu yazının tamamı ya da bir kısmı kitap, dergi ve gazetelerde kaynak gösterilmeden kullanılamaz.