FEYYAZ ERPİ'NİN SÖYLEŞİLERİ


- Bekir Eronat -

Babası Selanik'in zenginlerindenmiş. Ailesi İstiklal Savaşı'ndan sonra İzmir'e gelmiş. Yunanlılar geldiğinde, önce Uşak'a sonra Afyon'a, sonra da Alaşehir'e taşınmışlar. Alaşehir'de amcası varmış. İstirdat'tan sonra, 12 Eylül'de İzmir'e gelmişler. O zamanlarda harikzedelere ev veriliyormuş. Buca'daki boş evlerden birine yerleştirilmişler. Kolay kolay da ev beğenmemişler. O zamanlarda on üç yaşındaymış. Aşağı mahalledeki (istasyon civarı) evler çok lüks döşemeliymiş. Evler her türlü eşyasıyla terkedilmiş durumdaymış. İzmir müftüsü Cevherizade Ahmet Hamdi Bey eşraftan olduğundan iskan işleriyle ilgileniyormuş. O dönemde Türk ailelerin sayısı dört-beşi geçmiyormuş. Bu nedenler ''Buca ve Seydiköy gavurları'' deyimi varmış. Havası çok güzelmiş ve İzmir'in sayfiye semtlerinden biriymiş. Sonradan tarım (tütün, hayvancılık) iklimini olumsuz yönde etkilemiş. Trenyolunun önce Forbes Köşkü'ne kadar getirildiği, sonradan Madam Rees için bugünki istasyona kadar uzatıldığı rivayet edilmekteymiş (not 1). Buca'da tanıdığı Levantenler: İtalyan Aliotti (not 2), Mirzan (Aydın Demiryolu Şirketi ile iş yapan çuval müteahhidi), Russo, Guiffay (atlı tramvay şirketi sahiplerinden), Yvantes (tütün tüccarı).

Not 1: Tren yolu Buca'ya 1872 yılında getirilip, Forbes ve Rees köşkleri 1890'dan sonra yapıldığı için gerçekçi gözükmüyor.

Not 2: Feyyaz Erpi'ye göre, iki Aliotti ailesi var. Birincisi Sarıgöllü Hasanağa'ya bahçesini satan Albert Aliotti. İkincisi ise İstasyon Caddesi'ndeki evinde 1940'lara kadar oturmuş olan başka bir Aliotti.


- Cavide Eronat -

Şark vilayetleri umumi müfettişi eski Şam, İzmir ve Van valisi olan Tahsin Uzer, Atatürk'e Yaylacık mübadelesini tavsiye eden kişiymiş. Dramalılar tarımcı (tütün, hayvancılık) olduğundan Buca'nın onların göç etmesi için uygun yer olduğunu düşünmüş. 1912'de Yunanlılar Selanik'i alınca göçler başlamış. 1924 yılında Selanik'in Yaylacık köyünden kitle göçü gerçekleşmiş. 


- Hamdi Sultan -

Annesi ve babası Yugoslavya'nın Üsküp-Strumca kasabası Kefelli köyündenmiş. 1928'de kendi istekleriyle gelmişler. Orada gördükleri eziyetten dolayı mallarını yok pahasına satarak, Buca'ya yerleşmişler. Buca'da daha önce bir göçmen yerleşmesinin olduğunu öğrenmişler. Daha sonra tapular gönderilip, Yugoslavya'dan bir miktar para alınabilmiş. Kasaplık ile uğraşıyorlarmış.


- Sebahattin Göksüner -

Annesi ve babası Selanik'in Yaylacık ve Kireç köylerindenmiş. Ailesi 1918-19 yıllarında İzmir'e göç edip, önce Karaburun Silevre'ye yerleşmiş. Selahattin İzmir'de doğmuş, bir buçuk yaşındayken Buca'ya yerleşmişler. İstiklal Savaşı'ndan önce yer satın almışlar. İstirdat zamanında Buca boşaldığı halde Rum evlerine yerleşmemişler. Yukarı mahalle kırlık yapısı dolayısıyla, hayvancılıkla geçinen ailesine daha uygun düşüyormuş.


- Ali Geren -

Selanik'in Kozana köyünden 1920'li yılların sonuna doğru, kendisi on yaşındayken Buca'ya göçmüşler. Önce Kayseri'ye gelmişler. Kayseri'nin yerli halkı ile bağdaşamamışlar. Buca'da çok Rumeli göçmeni olduğunu duyunca buraya gelip yerleşmişler.


- Alp Aslan -

Birinci Dünya Savaşı öncesinde Batı Anadolu'nun ve özellikle de İzmir'in gayrimüslim ahalisi Batılı devletler hesabına çalıştığı için, 1912 ya da 1914 senesinde otoriter biri olarak bilinen babası Vali Rahmi Bey, İttihat ve Terakki Hükümeti tarafından İzmir'e tayin edilmiş. İttihat ve Terakki iktidardan düşünce, babası Bekirağa Bölüğü'ne hapsedilmiş. Alp Aslan o zamanlar sekiz-dokuz yaşlarındaymış. Bornova Miss Florence okulunda okuyormuş ve Türkçesi kıtmış. Çerkes Ethem Cumaovası'nda Van Hemptre çiftliğini basmış ve çocukları ile birlikte Alp Aslan'ı eve dönerken kaçırmış. Babasının arkadaşları olan Nazmi Topçuoğlu, Alanyalı Mahmut Bey ve Henry Giraud tarafından fidye ödenerek kurtarılmış.

Levantenler hizmetkar olarak Sakızlı ve yerli Rumları kullandığı için Türklerle temasları çok az düzeydeymiş. Bundan dolayı da Türkçeleri çok zayıfmış. 

Forbes ailesi malikanelerini Albert Whittall'a hibe etmiş ve onlar da sonradan 200,000 liraya Sosyal Sigortalar Kurumu'na satmışlar. Rees ailesi önceden şimdi Alp Aslan'ın oturduğu evin sahibiymiş. İşleri geliştikten sonra istasyonun arkasındaki malikanelerini yaptırmışlar. Rees'in oğlu Giraud'nun kızı ile evlenmiş. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rees Köşkü'ne kız öğretmen okulu (darül muallimin) yapılmak üzere hükümetçe el konulmuş. Savaştan sonra Rees'lere iade edilmiş. Söylentilere göre demiryolu önce Forbes Köşkü'ne kadarmış. Sonra Rees'lere kadar uzatılmış. Buca-Kızılçullu arasındaki at yarışı sahasını Rees'ler yaptırmış. Atina'daki at yarışı sahası da Rees'lere aitmiş. 

Ispartalıyan ailesi, Abdülhamit Buca'ya gelecek diye Kançeşme (Gürçeşme) karayolunu yaptırmış (not1).

TCDD'ye devredilip sonradan yıktırılan köşk Blackler'lara aitmiş.

Not 1: Burada bir bilgi yanlışlığı var. Buca'yı ziyaret eden padişah Sultan Abdülaziz'dir. (1863)


- Şemsi Hanım -

Selanik'in on bir haneli Esenli köyünden gelmiş. 1923'te büyün köy göç etmişler. Önce vapurla İzmir'e gelmişler, sonra bir kısmı Seferihisar'a gönderilmiş. Altı, yedi aile Buca'ya gelerek Tıngırtepe eteklerindeki boş evlerden birine yerleşmişler. Halen burada oturuyorlar.


- Hasan Yalçınkaya -

1923'te Kavala'dan mübadil olarak gelmişler. Buca'ya kendi istekleriyle yerleşmişler. Buca'daki evler boşmuş. Tenis kulübünün, De Jongh Köşkü'nün bahçesinin güneybatısında olduğunu söylüyor. Golf kulübü ise Forbes Köşkü'nün bahçesinin batı hududundan itibaren trenyolu, Papazın tepesi ve at meydanına kadar uzayan düzlükmüş.

Aydın Demiryolu şirketi erkanından Bay Lamb işletme müdürüymüş ve istasyon karşısındaki lojmanda oturmuş. Bay Guest ise önce Mıssır Köşkü'nde, sonra ise günümüzde Kasaplar Meydanı'nda bulunan evinde oturmuş. Lorimer'in 79. sk. ve 81. sk. arasında bir yerde, Cooke'un ise Heykel Meydanı'na dönerken köşede evleri varmış (not 1). Heginbotham İstasyon Caddesi üzerindeki evinde oturuyormuş.

Buca'da oturan diğer yabancılar ise Van der Zee vapur şirketi acentasında çalışan Rees ve Yeşil Köşk'te oturan İngiliz konsolosu Gout. İki tane Aliotti varmış ve ikisi de İtalyanmış. Birincisi, Hasanağa Bahçesi'nin sahibi olup, 1926'da Buca'dan ayrılan Aliotti, diğeri ise İstasyon Caddesi üzerinde evi bulunan tüccar Aliotti.

Ispartalıyan 1922'de köşkü bırakıp kaçmış. Köşkü Atatürk'e hediye edilmiş. O da okul yapılması için devlete bırakmış. 

Guiffray atlı tramvay şirketi müdürüymüş. İtalyan doktor Kont Aliberti, Barff'ların güneyindeki evde oturuyormuş.

Aydın Demiryolu Şirketi'nden Stevenson da geçmişte Mıssır Köşkü'nde oturmuş.

Not 1: Lorimer'in nerede oturduğu bulunamamıştır. Cooke ailesinin evinin ise ''heykele dönerken köşede'' tarifinden dolayı, Buca Eczanesi'nin olduğu eski bir ev olduğu fikri öne çıkmaktadır.


- Willy Buttigieg -

Levant Şirketi'nde çalışmış olan Maltass ailesi en eski Levantenlerdenmiş. İzmir, Bornova ve Göztepe'de oturmuşlar. Mezarları ise Buca'daymış (not 1). Son Maltass olan Geoffrey de ölmüş. Kızı Madam Solari Karşıyaka'da oturuyor.

Bornova ve İzmir'de tüccarlar, Buca'da ise daha çok Aydın Demiryolu görevlileri oturmuşlar.

Not 1: Maltass ailesi 1800'lü yıllarda Buca'da da devamlı olarak oturmuştur.


- Saime Tanrısever -

Kendisi Sarıgöllü Hasan Ağa'nın kızı. Sarıgöllü ailesi Yunanistan Kayalar'dan gelmişler. Ödemiş'e yerleşmişler. Hasan Ağa han işletmiş ve orada evlenmiş. 1920'de İzmir Beyler sokağına taşınmışlar. Saime Hanım orada doğmuş. Dört ev satın almışlar. Buca'ya gelişleri 1925-26 seneleriymiş. Aliotti o zaman ölmüş, bahçeyi varislerinden almışlar. Köşk, 1931-32 yıllarında yanmış. Bu yıllarda bahçenin kuzey köşesindeki ev zaten yapılmıştı. 1938'de Buca'dan ayrılarak tekrar Ödemiş'e dönmüşler. Hasan Ağa 1939'da ölmüş. 

Alp Aslan evi civarında Yörük Ali Efe, futbol sahası karşısındaki tek evde ise 1930'larda Mimar Tahsin Sermet oturuyormuş. Şimdi ise Dutlu Sokak'taki bir evde oturuyorlar.


- Yegan Berktay -

Baba tarafı Avusturya'nın ilhakından sonra Bosna-Hersek'ten, anne tarafı ise 1898'lerde Girit'ten İzmir'e geliyorlar. Babası Hacı Başık Mustafa Bey, İzmir'in pek az sayıdaki varlıklı Türk tüccarlarındanmış. Yunan İşgali'nden sonra işleri ve sağlığı bozulduğu için ölmüş. Evlerini ve mücevherlerini satmışlar. Büyükannesi kalp hastası olduğundan dolayı bir yıllığına Buca'ya gelmişler. Önce, Matmazel Talya'lardan kalan evde, sonra Sarıgöllü Hasanağa'nın bahçesindeki lojmanlardan birinde kalmışlar. 

Savaştan sonra Matmazel Talya, kalan işlerini tasfiye için İzmir'e gelmiş. Büyük ablası Rukiye (Erdeniz) o dönemde Fransız rahibeler tarafından işletilen Fransız Katolik kız okuluna gitmiş. 


- Kemal Dikmen -

İstanbul Robert Koleji'nin ilk Türk öğrencisiymiş. İstiklal Savaşı sonrasında İngilizce dil bilgisi sayesinde Aydın Demiryolu şirketinde İngilizler ile birlikte çalışmaya başlamış. Şirket 1935'te devletleştirildikten sonra da burada çalışmaya devam etmiş. Çoğunluğu Aydın Demiryolu Şirketi görevlisi olan Buca İngiliz toplumuna kabul edilen az sayıdaki Türk'ten biri. TCDD'den emekli olana kadar geniş bahçe içerisindeki Prenses Borghese Köşkü'nde oturmuş. Prenses Borghese'in köşkü yaptıran aileye mensup olup olmadığını bilmiyor. Buca'ya gelmez, Roma'da yaşarlarmış.

Bay Kuhn ise Hollanda'nın Türkiye'deki afyon alım mubayaasıymış. Prensesin Buca'daki köşküne vekalet ettiği için Buca'daki köşk, Kuhn Köşkü olarak bilinmiş.

Bir Acem Ermenisi olan ve Aydın Demiryolu Şirketi ile iş yapan çuval müteahhidi Harry Mirzan'ı hatırlıyor. Hareket reis muavini Waterloo'yu hatırlıyor. Bay Cooke, Clician Evi'nde otururmuş. Hollandalı Van Hemstre'nin Cumaovası'nda bir çiftliği varmış.

De Jongh ailesinin bir kısmı Buca'da bir kısmı ise Bornova'da yaşıyormuş. Binbaşı Money Shewn 1922'de Aydın Demiryolu Şirketi müdürüymüş. İzmirli Levanten Mazade müdür muaviniymiş. Sonra müdür olmuş.


- Stefanie (Beba) Farkoh -

Buca eşrafından Hacı Davut Farkoh'un torunu. Annesi Urlalı Pesmazoğlu ailesinden (not 1). 1909'da Buca'da doğmuş. 1913'te Selanik'e gitmişler. 1919'dan sonra yazları Urla'ya gelip gitmişler. 1925'te Aralık ayında İzmir'e geldiğini hatırlıyor. 1946'da tekrar İzmir'e gelip yerleşmişler.

1922'den önce ölen Bucalı mimar Vafiyadis'in yaptığı evleri sıralıyor: Farkoh konağı, William Blackler evi (Buca Parkı'nda yıkılmış olan köşkün Farkoh'lara ait olduğunu söylüyor), Gavrili Köşkü (Alexandro Gavrili Rum-Fransız-Suriyeli karışımıymış. İzmir'de lokantacıymış. Ev 1905'te yapılmış) ve Bucalılar tarafından Doktor Kemal Yalaz evi olarak bilinen ev (1903-1905 yıllarında yapılmış).  

Rees Köşkü, Davut Farkoh Köşkü (eski belediye) ile aynı zamanda yapılmış. Aliotti (hangisi belli değil), Ioanis Spartalı'nın (Ispartalıyan) kızıyla evlenmiş.

Stefanie Farkoh ağır bir Rum aksanıyla konuşuyor, Türkçesi zayıf.

Not 1: Bayan Farkoh'un anne tarafı Urla'nın Ortodoks Rumlarındandır.


- Fernand Guiffray -

İzmir'in Fransız asıllı ünlü Levanten ailesinin son kuşağından olan Fernand Guiffray hiç Türkçe bilmiyor. İzmir ve Buca'nın yakın tarihi hakkında bilgisi ve fikri yok. Kordon'daki Alman Konsolosluğu'nun Guiffray ailesinin konutu olduğunu söylüyor. Daha sonra üç yıl Göztepe'de oturmuşlar. 

Buca'ya 1922'den sonra misafirliğe gitmişler. Belçika konsolosunun evinde kalmışlar. Neresi, hangi ev, özellikleri neydi, hatırlamıyor.


- Marcel Icard -

Icard'lar Buca'da yaşayan Fransız asıllı bir Levanten ailesi. Marcel Icard'ı diğer Levantenlerden ayıran önemli bir özelliği, çevresindeki Türk toplumu ile yakın ilişki kurmuş olması. Buca'nın yakın tarihini çok iyi biliyor. İlk görüşmede kendisinden bazı Bucalı Levantenler hakkında bilgi alındı ve daha ayrıntılı ikinci bir görüşme planlandı. Ancak Icard'ın ölümü ile bu ikinci görüşme gerçekleşemedi ve çok önemli bir bilgi kaynağından yararlanma olanağı kaybedildi.

Barff Malikanesi'nin sahipleri bira mayası ticareti yapıyormuş. De Jongh Malikanesi, eski verem hastahanesiymiş. Şimdi SSK'ya bağlı sağlık koleji. Hollandalıymış (not 1). De Jongh'lar ayrıldıktan sonra burada bir süre Doktor Aliberti isminde İtalyan bir doktor oturmuş. Doktor Aliberti, Kont Aliberti olarak bilinirmiş (not 2). Rees ailesinin önceki konutu şimdiki Alp Aslan eviymiş. Sonra kendi malikanelerini yaptırmışlar. Forbes Köşkü'nün ikinci kez yapılmadan önce bir kavas tarafından yakıldığı söyleniyormuş. Forbes'ler meyan kökü ticareti ile meşgulmüşler. TCDD idaresi tarafından yaktırılan yapı ise Alevra Köşkü'ymüş. Alevra bir Rumdu. 

Hasanağa Bahçesi'nin kurucusu İtalyan tüccar Albert Aliotti'dir.

Kuhn Hollandalı afyon kralı. Aynı zamanda Kemal Bey'in bahçesinin de sahibi. (not 3)

Ispartalıyan Buca Lisesi'nin esas sahibidir. Ermeniliğini inkar etmiştir. (not 4)

Umurbey İlkokulu'nun sahibi Doktor Varda'dır. 1876'da yapılmıştır.

Not 1: De Jongh'lar aslen Hollandalı olma ihtimaline sahipseler de, İngiliz olarak bilinmektelerdir ve konuştukları dil İngilizce'ydi.

Not 2: Doktor Aliberti'nin değişik yerlerde kiracı olarak ikamet ettiği ancak kendisinin mülk sahibi olmadığı sanılmaktadır.

Not 3: Kemal Dikmen'e göre, mülkün esas sahibi Paris'te ikamet eden Prenses Borghese'dir. Kuhn sadece aracıdır. Sayın Icard burada yanılmaktadır.

Not 4: Mülkün esas sahibi Baltazzi'dir. Ispartalıyan mülke 1890'larda sahip olmuştur.


- Gisele Icard -

Marcel Icard'ın aksine, Bayan Icard bütün ömrü Buca'da geçmiş olsa da, Buca tarihi hakkında bilgi sahibi değil. Sosyal ilişkilerinin çok dar bir çerçevede kaldığı anlaşılmaktadır. Stefanie Farkoh ile akrabalıkları var. Türkçe bilmiyor.

Futbol sahasının yanındaki köşk Coska Gavrili'ye aitmiş. Eski Bucalılardan Bayan Remo Mıssır ve Belçika'da yaşayan oğlu Livio Amedee Mıssır'ın bilgi sahibi olduklarını söylüyor.


- Ayelil Büyükdemirel -

1937 doğumlu. Dutlu sokaktaki eski bir evin sahibi. Dedesi Avcı Ali Bey Selanik'in Zelova köyünden mezalımdan kaçarak Buca'ya gelmiş. Muhtemelen 1877 göçünde Yaylacık mahallesinde iskan edilmiş. İstiklal Savaşı'nın sonunda Rumların terkettiği evlerden Dutlu sokakta Mehmet Çe Bey'e, Kaymakam İbrahim Bey'e, Miralay Osman Bey'e ve Efe Kazım Bey'e konut tahsis edilmiş. Avcı Ali Bey'in ailesinin de bu eve yerleştiği ve sonrasında tapu verildiği anlaşılmaktadır. Dutlu sokaktaki üç ev İrlandalı bir aileye aitmiş. Evin arkasında şarap imaline yarayan teşkilat ile bir şarap deposu mevcutmuş. Bahçe çapalanırken zaman zaman İngiliz paraları bulunmuş.


- İbrahim Koniçe -

Buca eski belediye zabıta amiri. Buca'ya 1943'te gelmiş. O tarihte Buca'nın nüfusu altı-yedi binlerdeymiş. 1950'den sonra demirperde rejiminde kaçış dolayısıyla Buca'ya kitle göçü başlamış. Bunda Demokrat Parti'nin dağılmış aileleri birleştirme politikası da etkili olmuş. Pirtepe köyü mübadillerinden Buca'da bir göçmen mahallesi oluşmuş.


- Kamil Ergen -

Eczaneci. 1903'te doğmuş. Ailesini Balkan Savaşı dolayısıyla Bulgaristan'dan Selanik'e naklediyorlar. İlkokulu orada okuyor. Birinci Dünya Savaşı'nda İstanbul'a geliyorlar. Askeri Eczacı Mektebi'nden mezun oluyor. Gevgili Ahmet Efendi aracılığıyla İzmir'e geliyorlar. 1925'te terzi Bekir Eronat'ın akrabası ile evlenip Buca'ya yerleşiyor. Önce Mithat Şükrü Bleda'nın evinin altındaki eczaneyi işletiyor. 1934'te aynı cadde üzerinde evini yaptırıyor. Mimarı Mustafa Evren Bey. Kalfası Kadri ve işçiler ise daha önce Buca'ya gelip yerleşmiş Rumeli göçmenleri. 

Kamil Ergen'e göre Sultan Abdülaziz Buca'ya geldiğinde Ispartalıyan'ın konağında misafir edildi. Hasanağa'ya bakan arka kapısı, sultanın girişinden sonra hürmeten kapatıldı ve bir daha kullanılmadı. İstirdatta konak yağma edildi. Kançeşme-Buca karayolunu yaptıran Ispartalıyan'dır. Buca'da iki Russo vardı. Biri Türkleri sevmeyen Gabriel Russo, İtalyan'dı. Diğeri Marcel Russo, Fransız'dı. Buca'ya geldiklerinde Forbes Köşkü'nde oturuyordu. De Jongh Köşkü'nde Parker ya da Barker isminde bir Frenk oturuyordu. Sonra Kont Aliberti oturdu. 81'nci sokaktaki tarihi yapı Manol Hotel idi. Kamil Ergen bir ara burada kendisi oturdu. İzmir milli kütüphanesi ve Elhamra sineması mimarı ünlü mimar Tahsin Sermet Bey ve ailesi 1930'larda Buca dutlu sokakta oturdular.



Bu yazı Prof. Dr. Feyyaz Erpi'nin Buca'da Konut Mimarisi (1838-1934) isimli kitabından alınmıştır. Telif hakkı ile ilgili çekinceleriniz olması durumunda lütfen iletişime geçiniz.  

Kitabın 1987 tarihinde basıldığı göz önüne alındığında, söyleşilerin 1980'lerde yapıldığı söylenebilir.

Notlar yazıya atalarimizintopraklari.com tarafından eklenmiştir.

Kaynak: Buca'da Konut Mimarisi (1838-1934), Feyyaz Erpi, 1987, ODTÜ Yayıncılık